21 Aralık 2015

Derin Gevşeme Atölye




DERİN GEVŞEME (Yoga Nidra)
27 Aralık, Pazar, 11.00-13.00
Yoga Şala, Nişantaşı   
_____________________________________________
Yoga Nidra, dilimizde derin gevşeme ya da yogik uyku olarak tarif bulur. Amaç, uykuyla dahi elde edilemeyen bir dinlenme ve hem bedenen, hem zihnen rahatlama sağlamaktır. Bilinçli olarak derinlemesine gevşemek öğrenilir.
Uygulamanın geçmişi, diğer yoga pratiklerinden alışkın olduğumuz gibi tarih öncelerine uzanır; bu benzersiz çalışma tekniğini tantralardan keşfedip, çıkartarak günümüze ulaşmasını sağlayan Paramahamsa Swami Satyananda Saraswati olmuştur. Hızlanan modern yaşamın koşturmacasında, bu değerli derin gevşeme çalışmasının faydaları hemen hissedilir ve pek çok rahatsızlıkla başetmekte önemli bir destektir.

Katılımcıların tek yapacağı, olabilecek en rahat biçimde, gevşeme pozunda uzanarak, yalnızca yönlendirmeleri dinlemeleridir. Hiç bir efor sarf edilmeyen bu pasif çalışma öncesinde, dolaşımın rahatlaması ve bedeni ısındırmak için hafif egzersizler yapılması önerilir.
Etkinlikte Uma, Yoga Nidra’ya dair kısa bir konuşma yapacak. Çalışma, ısınma alıştırması ile başlayıp; Yoga Nidra ile sürecek. Tamamlayıcı ve tazeleyici nitelikteki nefes uygulaması ile kapanacak.

Ücret: 90 TL
-       Etkinliğin 2 saat öncesinden itibaren yemek, 1 saat öncesinden itibaren uyarıcı nitelikteki içecek kesilmelidir.
-       Her seviyeye uygun.
-       Gevşemede beden ısısı süratle düştüğünden, ekstra giyecek bulundurmak önerilir.

-        Aktivite lisanı Türkçe’dir.
-     
-       Atölye için sadece nakit ödeme alınabilmektedir.İptallerde ücret iadesi mümkün değildir.



07 Kasım 2015

Şenpa Sendromu "Kalmayı Öğrenmek" -4-

Pema Chödrön’den “şenpa” kavramı üzerine...

Budist öğretilerde, söz konusu olan, bir şeyi kovmak değil, bilakis, şenpayı açıkça görmek ve onu tam anlamıyla deneyimlemektir.
Eğer, açıkça görme ve deneyimleme istemi varsa,  o zaman prajna klik etmeye başlar. O  zaten doğuştan içimizdedir. Bilge zihin doğuştan hakkımızdır. O, en minik bir karıncaya kadar her bir canlının içindedir. Ama, ona erişim şansı en yüksek olan insanlardır.
İşte o prajna var, yani böylece şenpadan kurtulmanız gerekmiyor. O tüm zincirleme reaksiyonu görmeye başlar. Modern lisanı kullanırsak,  orada biraz bilgelik var; egoya tutunmakla ilgisiz olan- bir şifa veya bütünlük için duyulan arzu esasına dayanan bir bilgelik. İletişime geçmek istemekle ve temel iyiliğinizle, temel açıklığınızla, temel önyargısızlığınızla, temel tarafsızlığınızla, temel sıcaklığınızla yaşamakla ilgili olan bir bilgelik. Bunun üzerinden yaşamayı istemek. O şenpadan daha kuvvetli bir güç olmaya başlar ve zincirleme reaksiyonu durduran da bizzat odur.


Aranızda, kuvvetli bağımlılıkları olmuş olanlar veya hala olanlar, her zaman o dürtüyle, o aşermeyle, o tekrar kendini-mahveden şeye koşmakla çalışanlar, bilirsiniz ki, neler olduğu gerçeğini tamamen kabul etmek için gönüllülük şarttır. O zaman, bir bardak daha içkiden, ya da çilingir sofrasında yemekten, ya da her ne ise ondan kaçınmak gönüllülüğü vardır.
Bu da aynı, kendinize duyduğunuz merhametle, kendinize duyduğunuz dostluk ve sıcaklıkla eşit sayarak yapılmalıdır, üstünüze geçirdiğiniz dar ceket türünden bir şeyle eşit sayarak değil, çünkü o zaman başınız derde girer.

foto: uma chonyi

26 Temmuz 2015

Babuji'den...

The end of religion is the beginning of spirituality; 
the end of spirituality is the beginning of Reality 
and the end of Reality is the real Bliss.*



*Dinin sonu, Ruhsallığın başlangıcı,
Ruhsallığın sonu, Hakikatin başlangıcı
ve Hakikatin sonu gerçek Saadettir.



09 Mayıs 2015

Yazmasam...

"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, hırstan başka neydi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım."



- Haritada Bir Nokta, Sait Faik Abasıyanık.

13 Nisan 2015

İlk Şair Aşkım 101 yaşında...




















Bir Garip Orhan Veli

İstanbul’da Boğaziçi’nde 
Bir garip Orhan Veli’yim
Veli’nin oğluyum
Tarifsiz kederler içindeyim
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum
Başıma da konuyor martı kuşları
Gözlerimden boşanır hicran yaşları
Edalım…
Senin yüzünden bu halim.
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama
El konuşurmuş, görüşürmüş bana ne
Boynuna vebalim
Bir garip Orhan Veli’yim


Rumeli Hisarı’na oturmuşum 
İstanbul’un mermer taşları 
İstanbul’un orta yeri sinema 
Sevdalım… 
İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim 

- Orhan VELİ