23 Kasım 2017

Esaslı bir yolculuk bizi bekler.

Epeydir kafamı kurcalıyordu; pes ediyordum. Neden, niçin, demeden devam et derim kendime çoğu kereler. Gerekeni yap. Ancak yaşamana engel teşkil eden neler var onu da etraflıca düşün. Kendime soruyordum, bu öğlen seansları bana ne öğretiyor. Bu her seviyeye açık, bu hep aynı gün ve saatlerde... yeni başlayanlara uygun ibaresi doğrultusunda kimisi deneyimsiz katılımcılar; ya da, seansların lokomotifi ve belkemiği niteliğinde, salona ya sığmazsa denebilecek sayıda yıllanmış yoga tutkunları.

Öğleyin bina kapısından itibaren nabızlarını yoklamaya başladığım yogacıların hiçbiri henüz bana ne denli heyecan verdiğinin farkında değil. Evde başlayan tatlı hazırlığımın bilinçaltı yolculuğu, asansörle birlikte en yukarıya tırmanır. Girişte ayakkabılarımızı çıkartırken, bir yandan çantamı kapı aralığından içeri yollarım. İşte büyülü yoga atmosferine hepimiz hoş geldik. Böyle cereyan ediyor içimde. Çünkü birazdan hep birlikte maceraya atılacağız. O cesur ve meraklı yürekleri görürüm, bekleme salonunda bana dönüp adeta muzipçe parlayan gözlerde. Bilen bilir, önceden kestirilemez bir akışta işler yoga seanslarım. Çoğu mentorship öğrencim, samimiyetle yoga seanslarımın yapısını anlamaya çalışırlar. Onlara bu konuda tek verebileceğim, kendi rotalarını çizmek için dikkat edilecek, ufak görünen oysa önem taşıyan prensiplerimdir.
Türkçedeki bu terimin nefasetine burada tekrar hayran oluyorum: nabız yoklamak. Galiba tek sırrım bu. Asansörde başlayan bu işlem artan yoğunluğuyla çay ve su alınabilen bekleme salonunda sürer. Stüdyoya geçtiğimde mumları yakarken, onları -bence- gerekli noktalara taşırken; battaniye bölümünden yerime gider gelirken, en sonunda kapıyı örterken, tüm titreşimleriyle oradaki varlıkları duyumsarım. Sonra, klişe bir iki soruyla devam ederim. Giderek seans akışının sırrı zihnimde goncalanır. Yaygım da serilmiş, saat ve bardak yanı başımdaysa, yerim hazırdır. O zaman önüme geldiği gibi serbestçe dolaşırım aralarında, hemen hemen herkes artık matlarındadır.
İçerisi, kimi müzmin, kimi akut farklı sağlık konuları taşıyan, her yaştan ve cinsiyetten, her sınıftan, her dinden, her ırktan ve milliyetten; yenisiyle eskisiyle çok çeşitli bir grupla dolmuştur. Bu zenginliktir beni aşık eden. Beklenmedik her şeye hazır olmak bambaşka bir dinamik katar bana.

Bazen yoga alanımıza henüz tam bırakılamamış dış dünyadan bir konu çağırdığım olur. Yahut da her şey olup bitmektedir ve biz yoga çalışırken de dünya pekala dönmesine devam etmektedir.
*Fotograflar: Uma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder