Epeydir kafamı kurcalıyordu; pes ediyordum. Neden,
niçin, demeden devam et derim kendime çoğu kereler. Gerekeni yap. Ancak
yaşamana engel teşkil eden neler var onu da etraflıca düşün. Kendime soruyordum, bu öğlen seansları bana ne öğretiyor. Bu her seviyeye açık, bu hep aynı gün ve saatlerde... yeni başlayanlara uygun ibaresi doğrultusunda
kimisi deneyimsiz katılımcılar; ya da, seansların lokomotifi ve
belkemiği niteliğinde, salona ya sığmazsa denebilecek sayıda yıllanmış yoga
tutkunları.
Öğleyin bina kapısından itibaren nabızlarını yoklamaya
başladığım yogacıların hiçbiri henüz bana ne denli heyecan verdiğinin farkında
değil. Evde başlayan tatlı hazırlığımın bilinçaltı yolculuğu, asansörle birlikte
en yukarıya tırmanır. Girişte ayakkabılarımızı çıkartırken, bir yandan çantamı
kapı aralığından içeri yollarım. İşte büyülü yoga atmosferine hepimiz hoş geldik.
Böyle cereyan ediyor içimde. Çünkü birazdan hep birlikte maceraya atılacağız. O
cesur ve meraklı yürekleri görürüm, bekleme salonunda bana dönüp adeta muzipçe
parlayan gözlerde. Bilen bilir, önceden kestirilemez bir akışta işler yoga
seanslarım. Çoğu mentorship öğrencim, samimiyetle yoga seanslarımın yapısını
anlamaya çalışırlar. Onlara bu konuda tek verebileceğim, kendi rotalarını çizmek
için dikkat edilecek, ufak görünen oysa önem taşıyan prensiplerimdir.
Türkçedeki bu terimin nefasetine burada tekrar hayran
oluyorum: nabız yoklamak. Galiba tek sırrım bu. Asansörde başlayan bu işlem
artan yoğunluğuyla çay ve su alınabilen bekleme salonunda sürer. Stüdyoya
geçtiğimde mumları yakarken, onları -bence- gerekli noktalara taşırken; battaniye
bölümünden yerime gider gelirken, en sonunda kapıyı örterken, tüm
titreşimleriyle oradaki varlıkları duyumsarım. Sonra, klişe bir iki soruyla
devam ederim. Giderek seans akışının sırrı zihnimde goncalanır. Yaygım da
serilmiş, saat ve bardak yanı başımdaysa, yerim hazırdır. O zaman önüme geldiği
gibi serbestçe dolaşırım aralarında, hemen hemen herkes artık matlarındadır.
İçerisi, kimi müzmin, kimi akut farklı sağlık konuları
taşıyan, her yaştan ve cinsiyetten, her sınıftan, her dinden, her ırktan ve milliyetten;
yenisiyle eskisiyle çok çeşitli bir grupla dolmuştur. Bu zenginliktir beni aşık
eden. Beklenmedik her şeye hazır olmak bambaşka bir dinamik katar bana.
Bazen yoga alanımıza henüz tam bırakılamamış dış
dünyadan bir konu çağırdığım olur. Yahut da her şey olup bitmektedir ve biz
yoga çalışırken de dünya pekala dönmesine devam etmektedir.
*Fotograflar: Uma
*Fotograflar: Uma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder